2 Mayıs 2015 Cumartesi

Mahalli sanatçı nedir ?

Hiç anlayamıyorum.
Mahalli sanatçı nedir.Rahmetli koca Neşet ustada mahalli sanatçı idi.Neşet ustanın (Neşet Ertaş'tan bahsediyoorum tabiki) derlediği,bestelediği türküleri bilmeyen,duymayan bir kişi olmasın türkçe bilen.Türkçe bilen diyorum çünkü o türkülerindeki sözlerin anlamlarını çözebilmek için tabiki türkçe bilmek gerek.Ezgileri dünya müziğidir usatanın.Senfoniye ve büyük orkestralara öylesine uygunki ezgileri hayretler ediyor insan.Mahalli sanatçı bir kategori olması üzücü bence.Neden?Mahalli sanatçı demek bir yerleşim bölgesinin küçük bir kısmına hitap etmek demektir.Bu tiplemeyi haketmiyor böyle ustalar.Ulusal sanatçı tanınmışlıktan dolayı olunuyor.Ama gerçekten sanatçımıdırlar hepsi (örneğin TARKAN).Kendi bestesi bile değilken çıkar ortaya "Kız hepsi seninmi" der milyonlar peşinde koşar.Mahalli sanatçılara ben daha güzel bir kategoriye koyuyorum.HALK SANATÇISI işte budur.Belki yurdumun küçük bir ilinde,yada köyünde olabilirler ama onlar mahallede olsa halk için müzik yaparlar ve üstelik ticaride yapmazlar sanatlarını.ancak imam nasıl namaz kıldırmak için maaş almak zorunda ise ekonomi açısından belikde Halk sanatçılarıda ücret alabilir.Halk ozanı ile Ha bu Halk sanatçısı bir değildir.Halk ozanları günün şartlarına,yani gündeme göre beste yaparlar.Daha çok ezgi üzerine değil Türkünün sözlerine önem verirler.Bir nevi bulunduğu toplumun sözcülüğünü yapar.Mahalli sanatçılar ise evrensel düşünürler,evrensel yaparlar müziklerini.
  Ben Uşak'lıyım.Bizm ilimizin ilçesi olan Eşmede doğmuş bir Halk sanatçısından bahsedeceğim; GARİP ALİ.Garip Ali hakiketende bir gariptir :).Sazını elinde görmezseniz tanıyamazsınız çünkü yıllarca yurt dışında kalmasına rağmen hala çaban edasıyla gezer.Onu ilk gören pek dikkate almaz.Sazını eline alıp bir türkü çalmaya başlasın,hele gözlerini kapatıpta ;

geldi geçti hayal gibi düş gibi
vay benim gençliğim vay benim ömrüm
kanadı kırık yuvasız kuş gibi
vay benim gencliğim vay benim ömrüm

vay benim gencliğim vay benim ömrüm vay benim ömrüm

en güzel çağlarım yasanmadan bitti
ne ocak yandı ne duman tüttü
orada burada heder oldu gitti
vay benim gencliğim vay benim ömrüm

vay benim gencliğim vay benim ömrüm vay benim ömrüm

benim yurdum oldu kahveler barlar
sinemde yanar ateşler korlar
gün gelir Aliye rahmetli derler
vay benim gencliğim vay benim ömrüm

vay benim gencliğim vay benim ömrüm vay benim ömrüm

Ahhh ahhh !!!!.Şu sözlere bakın...Kim kendinden birşeyler bulmaz bu sözlerde.Bu sanat değilde nedir? ve bunu yazan kişi mahallimidir.
 Aklıma Neşet ustanın Devlet sanatçılığı teklif edilmesi üzerine söylediği yüce sözleri geldi.Yüce diyorum çünkü nu sözleri herkezden duyamazsınız.Tam HALK SANATÇISINA yakışan söz;
"DEVLET BÜYÜKLERİMİN BANA DEVLET SANATÇISI ÜNVANI VERMEK İSTEMELRİ BENİ MUTLU ETTİ.ANCAK BEN HİÇ BİR ZAMAN DEVLETİN SANATÇISI OLMAM,OLAMAM.BEN HALK SANATÇISI,BEN HALKIN SANATÇISIYIM VE ÖYLE ÖLECEĞİM.BENİ HALKIM BURALARA GETİRDİ.BENİ DİNLEDİ,HÜZÜNLERİME ,DERTLERİME,SEVİNÇLERİME,SEVDALARIMA ORTAK OLDU.BEN HALKIMLA DERTLEŞTİM TÜRKÜLERİMDE"
   Bu Neşet ustanın içerisini doldurmadan kibarca Devlet saatçılığını geri çevirmesinin özetidir.
   Demekki nasılki Din ve devlet işleri ayrıdır ve öyle olmalıdır.Belkide Sanat ve devlet işlerininde ayrı olması özgür sanat için gereklidir.Sanatnın (özellikle Türkülerin) devleti olmaz.O yüzden Halk müziği denmiştir Türkülere.


BABAMIN DİLİNDEN BENİM KALEMİMDEN

1 Mayıs 2015 Cuma

Şu Uşak'ın Hanları Sözleri

Gel sevgilim konuşalım
Çokkozlarda buluşalım - Huzurparkta buluşalım
Eğer abin görürse  -Eğer baban görürse
Çaktırmadan sıvışalım

Şu Uşak'ın hanları
Kerpiçtendir damları
Bizim için dikilmi
Karaağacın çamları  aksenin çamları

Mecburiyet caddesinde - İsmetpaşa caddesinde
Volta atar güzel kızlar
Volta güzellere - gelip geçen güzellere
Olta atar delikanlılar

     Uşaklı sanatçı Cengiz UZUN

Odam sensiz - Babamın güzel bir bestesinin sözleri

Mumun alevi bitti bitecek
Ben hala seni düşünüyorum
Bu kahreden yalnızlıkla ben
Sensizliğimi yaşıyorum

Yaşanılası değil bir tanem
Olası değil yaşamak sensiz
Odam sensiz, günüm sensiz
Nefes alışlarım bile düzensiz...
                
                    Cengiz UZUN

30 Nisan 2015 Perşembe

En sevdiğim kızı ele yar ettim

En sevdiğim kızı ele yar ettim
Pişman oldum desem neye yararki
Mektup göndermiş selam yollamış
Kendi gelmeyince neye yararki

Sular gibi akıp akıp çağlasam
Yüreğime vurup vurup dağlasam
O kız için gece gündüz ağlasam
Gözlerimin yaşı neye yararki

   Uşaklı sanatçı:  Şevki ÜNLÜ

Gurbet bizi öldürecek Sözleri

Bütün idik kaldık çeyrek
Parça parça oldu yürek
Bu diyardan gitmak gerek
Gurbet bizi öldürek

Uşaklı Ozan Garip ALİ

Vay benim gençliğim Sözleri

Geldi geçti hayal gibi düş gibi
Vay benim ömrüm vay benim gençliğim
Kanadı kırılmış yuvasız kuş gibi
Vay benim gençliğim vay benim ömrüm

En güzel çağlarım yaşanmadan gitti
Ne ocak yandı ne duman tüttü
Orada burada heder oldu gitti
Vay benim gençliğim vay benim ömrüm

Benim evim oldu viraneler barlar
Sinemde yanıyor ateşler korlar
Gün gelir Ali'ye rahmetli derler
Vay benim gençliğim vay benim ömrüm


Uşaklı Ozan Garip ALİ

Bağlamacı Mehmet Aydın

Önceki yazılarımda da söylediğim gibi Babamın anılarından kaleme alıyorum yazılarımı.
Mehmet usta Uşak kaşbelen köyünde doğmuş ve askerlik yıllarına kadar köyde çobanlık yapmıştı.
O dönemlerde koyun sürülerini güderken öğrenmişti Bağlama çalmayı.Bizim yöre bağlamaya saz denir.Her nekadar ensturmanların genel adıysada saz bizim yöre için bağlamayı ifade eder.Belkide yörük olmamızdan dolayı atalarımız saz bilmiştir bağlamayı.
Mehmet usta yani Mehmet Aydın askerlik dönüşü Uşak'a yerleşti.düğünlerde saz çalmaya başladı.Öylesine yetenekliydi ki kısa zamanda ün saldı etraf iller,köylere..Kendine has tavrı gözlerden kaçmadı.Sesinin tınısı kırşehir yöresine, o dönemde popiler olan arabeske, sanat müziğine kısacası her tür müziğe uygundu.
Babamın anlattığına göre ustayı dinleyipte ağlamayan yokmuş.
Mehmet usta bir atölye kurmuştu.Bağlama tamiri, davul, zurna gibi müzik aletlerini tamir ediyor, bir yandanda imalat yapıyordu.Yetenek ya bu, Allah vergisi..
Ustanın yaptığı bağlamalar öyle kaliteliydiki tabiri cahizse ağaçlara ruh katıyor can katıyordu.İnleyen, ağlayan, oynayan, oynatan sazlar yapıyordu.Çalmak istemeyenin çalası geliyordu.
Hayatı çok renkli geçti ustanın.Nedendir bilinmez ama çok ünlü olan insanların hayatları hep inişli çıkışlı oluyor.Aşık olan kadınlar, kızlar bir türlü peşini bırakmadı ustanın.O da taşıyamadı bazen meşhur olmanın ağırlığını.Zaten köyde doğup büyüyen ve birden zirvelere çıkan herkes için ağırdır bu yük.Bu durumda olan insanlardan biride babamdır sonuçta.Babamda çok iyi bir müzisyendir.Öyleki her zaman düşünmüşümdür 10larca yıl ilerde ileride yaşıyor ilimizin kültürüne göre.Demekki sanatçılık böyle birşey.Toplumla kopuk oluyorlar.Normal insanlar gibi düşünmüyor ve yaşamıyorlar.Toplum baskısını, örf ve adetleri pek kabullenmiyorlar.Kendi doğrularını ve yaşam felsefelerini kendileri yazıyorlar.
Mehmet usta alkol zafını yenememişti.Bu yüzden ailesiylede kopuktu.Atölyesinde yatar, içerek uyurdu.O ağaç takozunu işleyip can veren Mehmet usta kendi canına önem vermeişti.
Bir belediye anonsunda duydum acı haberi.Mehmet usta atölyesinde ölü bulunmuştu.Yanlız bakımsız perişan can vermiş.Ne kadar kötü bir insanın binlerce hayranı olupta yalnız ölmesi..
 Mehmet AYDIN usta mekanın cennet olsun.Can verdiğin, ruh verdiğin bağlamalarından biri halen evimde.Senin ustalığın ve hayatın bana ve seni tanıyan herkese örnektir, ibrettir..